{ "title": "Yağlı Egzama", "image": "https://www.egzama.gen.tr/images/yagli-egzema.jpg", "date": "20.01.2024 14:03:14", "author": "Muhammed Fatih", "article": [ { "article": "
Yağlı egzama, seboreik dermatit olarak adlandırılmaktadır. Aknenin ardından ciltte en fazla görülen hastalıklardan birisidir. Bu hastalık yağ bezlerinin fazla olduğu saçlı deride, yüzdeki T bölgesinde, sırtın üst taraflarında, göğsün önünde, kulak arkasında, genital bölgede ve koltuk altları gibi katlanan vücut bölgelerinde görülmektedir. Hastalığın ortaya çıkışı cildin az yağlı ya da çok yağlı olmasıyla ilgili değildir. Bulaşıcı olmayan bu hastalığın belirtileri, acılı besinler tüketildiğinde ya da alkol alındığında daha fazla artmaktadır. Aynı zamanda streste hastalığı tetikleyen nedenler arasında bulunmaktadır. Hastalık erkeklerde daha fazla ve şiddetli seyretse de etnik bir yatkınlığı bulunmamaktadır. Toplumun %3-5'lik kesimini etkisi altına almaktadır. Sebepleri tam olarak saptanmamış olsa da çevresel etkiler, hormonal düzensizlikler, genetik faktörler, bazı hastalıklar ve ilaçlar, mikroorganizmalar gibi faktörler ortaya çıkışına sebep olmaktadır. Ergenlik döneminde klinik belirtilerini arttıran hastalığını, spesifik bir tanı testi bulunmamaktadır. Özellikle 40 yaşlarında artış göstermekte ve bu dönem hastalıkları ve ilaçları ile bağlantı kurulabilmektedir. Mevsimlerde kışın, erken bahar döneminde artan hastalık, yaz aylarında azalma göstermektedir.

Yağlı egzama klinik belirtileri nelerdir?

Belirtiler hastalığın azalma ve artışında, yaşta ve yerleştiği yere göre farklılık göstermektedir. Ciltte kırmızı, keskin kenarlı, üstü yağlı kepekli ve sulu plaklar oluşturmaktadır. Kaşıntı, yanma, yağlı kepek, sulanma yapan yaralar bazı durumlarda fisür adı verilen deri çatlakları oluşturmaktadır. Göz kapaklarını tuttuğunda, kirpiklerdeki kepeklenme arpacık sorunlarına yol açmaktadır. Kasık ve koltuk altını tuttuğunda kepeklenmeden çok kızarıklıklar oluşmaktadır. Bu durum mantar, alerji gibi hastalıklarla karıştırılmaktadır. Yeni doğan bebeklerde anneden geçmiş olan hormonlardan ve emzirmeden dolayı, ilk altı ayda çok hafif seyretmektedir. Dikkat edilmediğinde saçlı deride hasara sebep olabilen, saç dökülmeleriyle sonuçlanan durumlar oluşabilir. AIDS ve HIV hastalığı bulunan kişilerde şiddetli yaşanabileceği gibi, hastalıkların şiddetini arttırabilir. Nörolojik hastalıklarda kullanılan ilaçlar sebebiyle klinik belirtilerde artış gözlenmektedir. Çocukların şiddetli bir şekilde bu hastalığın etkisi altında kaldığı durumlarda, immün sistemi rahatsızlığı olan Kompleman C5 eksikliği araştırılmalıdır. Yapılan araştırmalar küf mantarı olan Pityrosporum ovalenin yağlı egzamaya sebep olduğunu ortaya çıkarmıştır. Etkilerin yaz aylarında azalması bu şekilde açıklanabilir. Işık ve güneş mantarı azaltmaktadır.

Yağlı egzamanın tedavisi nasıl yapılır?

Hastalığı arttıran nedenlerin azaltılması tedavinin ilk aşaması olmalıdır. Uzun bir süreç yaşanacağı ve sıkça başa dönüşler olacağından, hastanın sabırlı olması gerekir. Tedavideki ilk gaye yağ bezlerinde bulunan Pityrosporum ovale sayının azaltılması olmalıdır. Bu sebeple hastalığın görüldüğü bölgeler yıkanmalıdır. Coal tar, Selenium Sulphide ve Zinc Pyrithione içerikli şampuanlar kullanılsa da mantar tedavisinde kullanılan bifanazol, ketokonazol içeren şampuanlar daha etkili olmaktadır. Hastalığın alevlendiği dönemlerde kortizonlu kremler, losyonlar kullanılabilir. Ayrıca uzun bir süreç geçirileceğinden, yan etkilerin azaltılması için, mantar ilaçlarından köpük ve krem formunda olan ilaçlar da kullanılabilir. Yapılan araştırmalara göre ketaconazol, itraconazol ve terbinafine içeriğine sahip olan mantar ilaçlarının düzenli olarak içilmesi iyi sonuçlar vermektedir.
" } ] }